Haber Merkezi: M. İrşad Esen
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kıbrıs meselesinin ortaya çıkmasının 60. yılında olduklarını belirterek, "Meselenin adadaki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüme kavuşturulmasının anahtarı Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesidir. Şayet bir müzakere olacaksa bu iki toplum arasında değil, iki devlet arasında olacak, müzakere masasına oturmadan önce iki tarafın da statüleri eşitlenecektir." değerlendirmesini yaptı.
Fidan, Türkiye'nin Ege ve Doğu Akdeniz'de hak ve çıkarlarını koruma kararlılığını sürdüreceklerini, Yunanistan ile ilişkileri olumlu bir gündem temelinde samimi ve yapıcı bir diyalogla ilerletmeyi arzuladıklarını belirtti. Yıl içinde yapılan üst düzey görüşmelerle pozitif gündemi geliştirmeye çalıştıklarını ifade eden Fidan, Atina'da düzenlenmesi planlanan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı için hazırlıkların devam ettiğini vurguladı.
YUNANİSTAN'LA İLŞKİLER DÜZELİYOR
Fidan, "Yunanistan'la ilişkilerimiz son dönemde karşılıklı sergilenen dayanışma diplomasisinin de yardımıyla olumlu yönde evrilmektedir." dedi.
Yıl içinde yaptıkları üst düzey görüşmelerde pozitif gündemin geliştirilmesine yönelik çabaları yoğunlaştırarak mevcut diyalog mekanizmalarını yeniden canlandırdıklarını kaydeden Fidan, 7 Aralık'ta Atina'da düzenlenmesi kararlaştırılan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı için hazırlıkları sürdürdüklerini söyledi.
Bakan Fidan, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin somut ve olumlu gündem temelinde ilerletilmesinin önemini vurgulayarak, Türkiye'nin, AB üyeliği hedefine bağlılığını koruduğunu, her alanda işbirliği ve diyaloğu geliştirmek için yapıcı politikalar izlemeye devam ettiğini söyledi.
AB'nin zaman zaman stratejik vizyon sergilemekten uzak olduğunu son olarak AB Komisyonunun 2023 Türkiye Raporu örneğinde gördüklerini aktaran Fidan, "Karşı karşıya olduğumuz meydan okumalar, Türkiye-AB ilişkilerinin bazı üye ülkelerin dar görüşlü çıkar arayışlarına indirgenemeyecek kadar stratejik olduğunu göstermektedir. AB'den temel beklentimiz, aramızdaki işbirliğine ve somut üyelik sürecimize yeniden ivme kazandıracak somut ve anlamlı adımlar atmasıdır." diye konuştu.
Türkiye'nin bölgesel krizlerin ortasında istikrar ve refah aktörü olarak ağırlığı ve rolünün belli olduğunu dile getiren Fidan, AB'nin katılım süreci de dahil tüm stratejilerinde bu rolü hesaba katmasının hem Türkiye hem AB için kazanç olacağını ifade etti.
Fidan bu açıklamayı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2024 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.
CRANS MONTANA VE İKİ DEVLETLİLİĞE GİDEN SÜREÇ…
Haziran 1968'de Beyrut'ta başlayan ve 55 yılı geride bırakan müzakerelerin son ayağı İsviçre'nin Crans Montana kentinde 28 Haziran 2017'de gerçekleşti
Arşiv: Haziran 2017 İsviçre'nin Crans Montana kenti: Kıbrıslı Türk Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Rum lider Nicos Anastasiades
Garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılımıyla yapılan konferansın üçüncü gününde Crans Montana'ya gelen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "toprak, siyasi eşitlik, mülkiyet, eşdeğer muamele ile güvenlik ve garantiler" üzerinde bir "paket anlayışı" önerisinde bulundu. İki taraf beş konu başlığında, garantör ülkeler ise güvenlik ve garantiler başlığındaki önerilerini sundu.
Rum tarafı ön şartlar ortaya koydu.
Kıbrıs Rum tarafının, gerek 5 başlıkta uzlaşmaya yanaşmaması gerekse çözümün uygulanmasının ilk gününden itibaren Ada'da "Sıfır asker – Sıfır garanti" tutumunu sürdürmesi nedeniyle Guterres, konferansın başarısızlıkla sonuçlandığını ilan etti.
Yunan (sağda), Türk (solda) ve İngiliz (sol 2.) Dışişleri bakanları ile BM genel sekreteri Antonio Guterres (sol 3.) ve Kıbrıslı Türk Lider Mustafa Akıncı (sağ 3) Rum Lider Nicos Anastasiadis (sol 2) 2017'de Crans Montana'da yapılan görüşme.
4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’in maksimalist tutumuyla Crans Montana’da sonuç alınmasını engelleyenlerin başında geldiğini açıklamış ve bizim devrin son denemesi sözleriyle tepki göstermişti.
KKTC ve Türkiye, Crans Montana'da federasyon tezinin çöktüğünü ve başka bir seçeneğin konuşulması gerektiğini savunmaya başladı.
Ekim 2020'de Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle Kıbrıs müzakerelerinde bir fikir değişikliği yaşandı.
Bunu da, "Egemen eşitlik temelinde kurulacak, yan yana yaşayan iki devlet modeli" olarak ilan etti.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ise Kıbrıs'ta konuşulacak tek çözüm modelinin, "Federasyon" modeli olduğunu savunmayı sürdürerek, BM kararlarına dayanmayan herhangi bir çözüm modelinin tartışılmasını reddediyor.
Arşiv: 27-29 Nisan 2021'de BM öncülüğünde İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan, Kıbrıs'taki taraflar ve garantörlerin masada yer aldığı "5+1" formatındaki gayri resmi toplantıda da, resmi müzakerelerin başlaması yönünde yeterli zemin bulunamamıştı.
DÜNYA
03 Aralık 2023TÜRKİYE
03 Aralık 2023KIBRIS
03 Aralık 2023KIBRIS
03 Aralık 2023TÜRKİYE
03 Aralık 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.