Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Türkiye’den suyun ardından kabloyla elektrik de gelmesinin hayali olduğunu ve bunu hayata geçirmek için çaba harcayacağını belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, atama kararını öğrendiğinde hissettiklerini “Ben Kıbrıs’a yürekten bağlıyım. Büyükelçi olarak KKTC’ye atandığımı duyduğumda çok mutlu oldum, çok büyük bir gurur duydum. Burada doğrudan Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil eden bir makamda bulunmak onur verici.” sözleriyle ifade etti.
“Rahmetli dedem Turhan Feyzioğlu, Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısıydı ve bildiğim kadarıyla böyle bir görevi üstlenen ilk kişiydi. Kıbrıs’a büyük hizmetleri olmuştu ve güçlü bir bağı vardı. Dolayısıyla bizim ailemizin de Kıbrıs ile büyük gönül bağı var” diyen Feyzioğlu, dedesi ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın sofrasında defalarca oturduğunu, orada çocuk yaştan itibaren büyüklerin sohbetini dinleme imkanı bulduğunu söyledi.
"KIBRIS İÇİN NE YAPABİLİRİZ DİYE DÜŞÜNDÜK"
“Daha sonra da milli bir dava olan Kıbrıs’a yönelik ilgimiz, alakamız bitmedi. Türkiye’de milli davaya bağlı herkesin yüreğindedir Kıbrıs, başının üzerindedir. Bizim için de daima öyle oldu” diyen Büyükelçi Feyzioğlu, “Kıbrıs’a bir mesele olarak değil, bir dava olarak bakmayı tercih ettim. Barolar Birliği Başkanı olarak da hep ‘Kıbrıs için ne yapabiliriz’ diye düşündük. Uluslararası alanda KKTC nasıl daha ileriye götürülebilir, izolasyonlar nasıl kırılabilir, Kıbrıs Türklerine uygulanan bu zalim insan hakkı ihlali, Rum’un şımarıklığıyla devam eden bu ihlal nasıl sonlandırılabilir, ona kafa yorduk.” ifadelerine yer verdi.
"SAYIN TATAR İLE ÇOK YAKIN ÇALIŞMALARIMIZ OLDU"
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı yaptığı dönemde, 2014’ten 2021 sonuna kadar 5 büyük uluslararası konferans düzenlediklerini, bunların son ikisinin, kapalı Maraş’ın açılmasıyla ilgili olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgileriyle gerçekleştiğini aktaran Feyzioğlu, “Görevdeyken özellikle son 3 yılda Kıbrıs konusuyla ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanımızla, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızla ve Sayın Dışişleri Bakanımızla doğrudan doğruya çalışma imkanı buldum. Bu tarafta da Sayın Ersin Tatar ile Başbakanlık döneminden başlayarak, Cumhurbaşkanlığı sürecinde de devam eden çok yakın çalışma imkanımız oldu” dedi.
"İZOLASYONLARIN BİR SÜREÇ İÇİNDE KIRILACAĞINI VE ZAMANLA TANINMANIN GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda KKTC’nin tanınması için tarihi bir konuşma yaptığını kaydeden Metin Feyzioğlu “Buna sıradan bir konuşma gözüyle bakmamak lazım. Bu bir hedef belirlemedir. Bu devlet siyasetinin BM Genel Kurulu’ndan geri dönülmez şekilde ilanıdır. ‘KKTC’yi tanıyın’ diyor. Bunu diyen Türkiye, sıradan bir devlet değil. Bölgesinde, bölgesinin de ötesinde dünyada çok güçlü bir devlet.” ifadelerini kullandı.
Rusya-Ukrayna savaşında arabulucu olan, tahıl krizini çözen ikinci bir devlet bulunmadığına, Türkiye’nin Afrika’da en fazla misyonu olan ülkelerin başında geldiğine ve gerçekten kardeşlik hukukuyla oralarda bulunduğuna, hizmet ettiğine dikkat çeken Büyükelçi Feyzioğlu, “Bunun da geri dönüşleri oluyor. İşte bakın Afrika ülkelerinden biri Gambiya’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı geldi, Sayın Tatar ile resmi kapasitede bir görüşme yaptı. Bu çok önemli bir adım.” vurgusunda bulundu.
Feyzioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Keza Türk Devletleri Teşkilatı’na KKTC, anayasada geçen adıyla gözlemci üye oldu. Toplum olarak değil, kesim olarak değil, devlet olarak. Bu şekilde Türk Devletleri Teşkilatı’nda kabul gördüğü anlamına gelir bu. Tüm bunlar Sayın Cumhurbaşkanımızın muazzam siyasi kararlılığı, Sayın Dışişleri Bakanımızın muazzam diplomasisiyle gerçekleşti. Artık Türk Devletleri Teşkilatı’na üye devletlerin izolasyonları kırıcı, bunları aşan birtakım uygulamalarını yavaş yavaş beklemek lazım. Türkiye, bu bölgede plan yapmak isteyen aktörlerin görmezden eğlemeyeceği bir noktada. Buna bağlı olarak KKTC’ye yönelik izolasyonların da artık tartışmasız süreç içerisinde kırılacağını, ortadan kalkacağını ve zamanla tanınmanın da gerçekleşeceğini kabul etmek lazım. Süreç oraya doğru akıyor.”
Feyzioğlu, “bu süreçte Türkiye ve KKTC olarak, KKTC’nin üreten bir ekonomi haline gelmesini, kendi kendine, sapasağlam yeterli bir hale gelmesini, böyle bir ekonomik yapıya kavuşmasını el birliğiyle sağlamak zorundayız.” vurgusunda da bulundu.
BENİM HAYALİM SUYUN ARDINDAN, ELEKTRİKLE İLGİLİ KABLONUN DA ÇEKİLMESİ
KKTC’nin kendine yeterli bir hale gelmesi için Türkiye’nin altyapı yatırımları yaptığına dikkat çeken Feyzioğlu, “Suyun ardından benim hayalim elektrikle ilgili kablonun çekilmesi. Bu konuda da hem Türkiye hem de KKTC’de ön çalışmalar yapılıyor. Sırada bu var” dedi.
Büyükelçi Feyzioğlu bu konunun her gün gündeminde olduğunu belirterek şunları söyledi: “Ben bu nedenle ilk ziyaretimi Teknecik santraline yaptım. Orada Kıb-Tek yetkilileriyle görüştüm. Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdür, mühendislerle bir araya geldik. Benim her gün gündemimde bu konu. Türkiye, KKTC’yi bu noktada tüm gücüyle destekliyor. Bu bağlamda reform planlarımızda bir aksaklık çıkmaması gerekiyor. Bakın Türkiye’de Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay ve onun başkanlığında Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü var. İşi gücü, varı yoğu bu. Kuzey Kıbrıs’a, Kıbrıs Türkü’ne, KKTC’ye nasıl daha fazla hizmet edebiliriz.”
"SUYUN MESARYA OVASINA GELMESİ VE TARIM REFORMU BİRLİKTE ELE ALINMALI"
KKTC için bir diğer önemli yatırımın hiç şüphesiz su olduğunu kaydeden Feyzioğlu, Türkiye’den gelen suyun önce Güzelyurt ardından da Mesarya ovasına verilmesini amaçladıklarını bildirdi. Feyzioğlu, “Suyun Mesarya ovasına gelmesi ve tarım reformunu birlikte ele almak gerekiyor. Türkiye’deki ve KKTC’deki tarım bakanlıkları bu konuda çok yakın çalışıyor.” dedi.
"MARAŞ’TA MÜLKİYET HAKKINI AVRUPA İNSAN HAKLARI SİSTEMİ’NE GÖRE ÇÖZECEĞİZ"
Maraş açılımını KKTC hükümetinin, devletinin yaptığını, Türkiye’nin buradaki görevinin, KKTC’nin talep ettiği yardım ve desteği milli dava ve kardeşlik hukuku çerçevesinde sunmak olduğunu belirten Metin Feyzioğlu, “Kapalı Maraş” olarak tabir edilen bölgenin KKTC egemenliğinde olduğunun da altını çizdi.
Feyzioğlu, “Maraş, KKTC devletinin toprağıdır orası. O toprakta çeşitli mülkiyet iddiaları vardır. Arsaların, otellerin, binaların, mülkiyetinin kime ait olduğuna dair iddialar vardır. Bu çerçevede, Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) ilişkin mevzuata da saygı duyarak, ama en önemlisi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin, Avrupa İnsan Hakları değerler siteminin içinde kalarak sorunun çözülmesi gerekir. Avrupa Konseyi’nin burada baktığı ve bakabileceği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin baktığı ve bakabileceği mülkiyet hakkının sözleşmeye ve ek protokollere uygun şekilde tesis edilmesi, sorunun bu şekilde çözülmesidir.” dedi.
MÜLKİYET HAKKI VURGUSU
Feyzioğlu sözlerine şöyle devam etti: “Kuşkusuz KKTC de bunu yapma gayreti içindedir. Türkiye de KKTC’nin bu gayretine tüm gücüyle destek vermektedir. Dolayısıyla Maraş’ta mülkiyet sorunu çözülecektir. Taşınmaz Mal Komisyonu mevzuatı çerçevesinde çözülecektir, İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde çözülecektir. Bu süreç çok eski değil, bir miktar zaman tanımak gerekiyor. Bir taraftan planlar çıkarılıyor, mülkiyete yönelik kimler hak iddia etmiş ona bakılıyor. Ne istiyor, ‘tazminat mı, iade mi, takas mı’ istiyor bunlar inceleniyor. Tekrar ediyorum, Avrupa Konseyi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin meseleye bakabileceği tek açı vardır; mülkiyet hakkı… Biz de mülkiyet hakkını Avrupa İnsan Hakları Sistemi’ne göre çözeceğiz zaten."
"TÜRKİYE VE KKTC’NİN ESAS GÜCÜ HAKLILIĞINDA"
“Rum tarafının KKTC’ye yönelik her iddiası ama her iddiası haksız ve mesnetsiz. BM Genel Kurulu’nun ve genel olarak dünyanın KKTC’ye yönelik tavrı da yanlış” diyen Feyzioğlu, devletler hukukunun en temel kuralarına göre bir yapının bir tüzel kişiliğin devlet olarak kabulü için hangi şart gerekiyorsa KKTC’nin buna sahip olduğunu söyledi. “Çok açık bir şekilde tanınma, devlet olmanın bir şartı değil” diyen Feyzioğlu “Öyleyse tanınmıyor, ben de izolasyon uygularım, tanınmıyor ben de yasak koyarım şeklindeki her tutum hukuk çerçevesinde değildir, açıkça siyasidir” diye konuştu.
DÜNYA
22 Mart 2023TÜRKİYE
22 Mart 2023KIBRIS
22 Mart 2023KIBRIS
22 Mart 2023TÜRKİYE
22 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.