Yerel basındaki haberlere göre, 2015 yılında 4 yıl hapis cezasına çarptırılan ancak sağlık sorunlarını nedeniyle henüz cezaevine konulmayan 96 yaşındaki Gröning cuma günü tedavi gördüğü hastane öldü.

Gröning, İkinci Dünya Savaşı sırasında 300 bin Yahudi’nin öldürüldüğü Nazi işgali altında bulunan Polonya’daki Auschwitz-Birkenau toplama kampında esirlere ait para ve değerleri eşyaları kayıt altına almakla görevli memurdu. Paralarına ve eşyalarına el konulan esirler kampta zorla çalıştırılıyor veya öldürülüyordu.

Gröning, yargılandığı duruşmalarda katliamlara tanıklık ettiğini itiraf etmiş ancak katliamlarda rolü olmadığını savunmuştu. Kayıt memuru cinayetlerle doğrudan ilgisi olmasa da kampın işleyişindeki kolaylaştırıcı rolü nedeniyle hüküm giymişti.

Bir diğer Auschwitz görevlisi, gardiyan Reinhold Hanning de aynı suçtan hüküm giydikten sonra geçen yıl temmuz ayında hapse girmeden ölmüştü.

Alman medyasına göre, ülkede halen savaş suçlularının ve toplama kampı görevlilerinin yargılandığı 28 dava devam ediyor fakat sanıkların genelde 90 yaşını geçmiş olması nedeniyle hükümlerin uygulanması mümkün olmuyor. 

“KÖTÜLÜĞÜN SIRADANLIĞI”

Alman filozof ve siyaset bilimci Hannah Arendt, 1960 yılında İsrail’de yargılanan Adolf Eichmann adlı Nazi subayının davasını izledikten sonra “kötülüğün sıradanlığı” düşüncesini ortaya atmıştı. 

Soykırımın alt düzeydeki planlayıcı ve icracılarının herhangi bir psikopatolojiye sahip olmayan sıradan ve normal insanlar olduğuna dikkat çeken Arendt, düşünme ve sorgulama imkanının kaybolduğu gündelik bürokratik işleyiş içinde kötülüğün ne kadar sıradan hale geldiğini vurgulamıştı.